Hepimiz insanız; günlük hayatın koşturmacasında ufak tefek hatalar yapmadan duramıyoruz. Kimi zaman aceleden, kimi zaman dalgınlıktan kaynaklanan bu hatalar, bazen sinir bozucu olsa da çoğunlukla yüzümüzü gülümsetiyor. Genç, yaşlı fark etmeksizin hepimizin başına gelen bu komik yanlışları bir araya getirdik. Şimdi gelin, günlük yaşamda sık yaptığımız 10 yaygın hataya eğlenceli bir açıdan göz atalım.
1. Sabah Alarmıyla İnatlaşmak
Sabahları çalan alarmla pazarlığa oturmak birçoğumuzun rutinidir. "5 dakika daha" diyerek ertelediğimiz alarm, genelde bize tatlı bir uyku vadediyor ama sonuç çoğu kez panik içinde yataktan fırlamak oluyor. Örneğin, alarmı defalarca erteleyip bir gözümüzü açtığımızda servisin çoktan kaçtığını fark etmek kadar tanıdık bir his var mı? Yataktan roket hızında fırlayıp evden yarı giyinik halde çıkmak, günün ilk sporu olarak sayılabilir belki.
2. Evden Çıkarken Eşya Unutmak
Büyük bir aceleyle evden çıkarken en önemli eşyayı evde unutmak klasik bir hatadır. Anahtarlar, cüzdan, telefon... mutlaka içlerinden biri evde kalır ve insan kapıyı çekip çıktıktan sonra soğuk terler döker. Mesela tüm gün cebinizde sandığınız telefonun aslında mutfak tezgâhında kaldığını fark edip kendinize "Nasıl unuttum?" diye hayıflanmak, çoğumuzun yaşadığı küçük bir maceradır. Bu ufak dalgınlıklar bazen komik anılara dönüşür, bazen de geri dönüp kapıda dakikalarca oyalanmamıza sebep olur.
3. Her Şeyi Son Dakikaya Bırakmak
İşleri erteleme konusunda çoğumuz adeta ustayız. Ödevden faturaya, işi hep son ana sıkıştırmanın o tuhaf adrenalinini yaşamayan yoktur. "Baskı olmadan çalışamıyorum" diyerek kendimizi avutuyor, sonra son dakikada panik halindeki koşuşturmayla durumu kurtarmaya çalışıyoruz. Mesela misafirler kapıdayken evi apar topar toplamaya çalışmak veya projeyi tesliminden bir gece önce sabahlara dek kahveyle ayakta durmak tanıdık geldi mi? Sonunda işler bir şekilde yetişse de, her seferinde "Bir daha asla son dakikaya bırakmayacağım" deyip sonra yine aynısını yaparız.
4. Aç Karnına Alışverişe Gitmek
Açken markete gitmenin kötü bir fikir olduğunu hepimiz duymuşuzdur ama yine de ara sıra bu hataya düşeriz. Karnımız zil çalarken market rafları adeta bir şekerci dükkânına döner; ihtiyacımız olmayan abur cuburları arabaya doldururuz. Örneğin, sadece ekmek ve süt almak için girip sepeti dondurmalar, cipsler ve çikolatalarla tıka basa doldurduğunuz oldu mu? Kasada fişi görünce şaşırıp "Ben bunları niye aldım ki?" demek, tok karnına alışveriş yapmanın önemini bize komik bir yoldan hatırlatır.
5. Telefona Bakarken Direğe Toslamak
Gözümüz telefondayken etrafı unutmak, modern zamanların en komik ve yaygın hatalarından biri. Mesaj yazarken veya sosyal medyada gezinirken kaldırımda yürüdüğünü unutan insanların manzaraları artık şaşırtmıyor; aniden bir direğe toslamak ya da yanlış yola sapmak an meselesi. Mesela arkadaşınıza dalgın dalgın mesaj atarken önünüzdeki sokak lambasına çarpıp etrafa mahcup bir gülümsemeyle bakındığınız oldu mu? Teknoloji harika, ama etrafımıza dikkat etmezsek ufak tefek kazalara davetiye çıkarabiliyor.
6. Her Şeyi Tek Seferde Yapmaya Çalışmak
Pratik olacağım derken yükü abartmak da sıkça yaptığımız hatalardan. Bir kerede on işi halletmeye çalışırız; sonuç mu? Yarım yamalak yapılmış işler veya ortalığa saçılan eşyalar. Örneğin, tek seferde tüm market poşetlerini taşımaya çalışıp asansör kapısında torbaların patlamasına neden olan o kişi siz misiniz? Ya da aynı anda yemek yapıp evi toplarken yemeği yakıp telefonunuzu buzdolabında bıraktığınız oldu mu hiç? Bazen her şeyi bir arada yapmaya çalışmak yerine işleri tek tek halletmek, hem daha akıllıca hem de komik kazaları önleyen bir yöntem olabiliyor.
7. Talimatları Okumadan İşe Girişmek
Heyecanla bir işe koyulup talimatları tamamen es geçmek de hepimizin tecrübe ettiği bir durum. Yeni aldığımız dolabı kurarken kılavuza bakmadan ilerleriz, sonra elimizde birkaç artan vida ile "Acaba bunlar nerenin parçası?" diye düşünürken buluruz kendimizi. Mesela kek tarifini tam okumadan tüm malzemeleri bir anda karıştırıp ortaya tuhaf bir lezzet çıkaranların sayısı az değildir. Kullanma kılavuzunu sonradan okumak veya yolu yarıladıktan sonra tarifteki "önceden ısıtın" notunu görmek, bu hatanın klasik sonuçlarındandır. En komiği de, her seferinde "Bu seferlik böyle oldu" deyip benzer hatayı tekrar yapabilmemizdir.
8. "Hayır" Diyememek
Her şeye "Tabii ki yaparım" demek, iyi niyetin tatlı bir tuzağıdır. "Hayır" diyemediğimiz için bir bakmışız aynı güne üç ayrı plan sığdırmışız veya herkesin işini biz üstlenmişiz. Ardından kendimizi oradan oraya koştururken bulur, kime nasıl yetişeceğimizi şaşırırız. Örneğin, cumartesi gününü hem arkadaşın taşınmasına yardım etmeye, hem kuzeninin doğum günü partisine gitmeye, hem de iş yerinden gelen ekstra projeyi bitirmeye söz verip sonunda hiçbirine tam yetişemediğiniz oldu mu? İnsanları kırmamak için her teklife atlamanın komik yanı, sonunda yorgunluktan bitap düşüp "Keşke biraz da kendime vakit ayırsaydım" diye yakınmamızdır.
9. Sosyal Medyada Zaman Kaybetmek
Telefonu veya bilgisayarı "sadece 5 dakikalığına" elimize alıp sosyal medyada gezinmeye başlamanın sonu çoğu kez beklendiği gibi olmuyor. Bir bakmışız videodan videoya atlamış, fotoğraf albümlerine dalmış, derken saatler geçmiş! Örneğin, gece yatmadan önce "bir bildirimlere bakayım" derken kendinizi bir saat boyunca komik kedi videoları izlerken buldunuz mu hiç? Zaman adeta su gibi akıp gider ve sonunda gözleriniz yanmış, uyku saati geçmiş halde pişmanlıkla telefonu bir kenara bırakırsınız. Bu yaygın hata, dijital dünyanın bizi nasıl içine çektiğinin eğlenceli bir kanıtıdır.
10. Küçük Şeyleri Dert Etmek
Ufak tefek aksilikleri dünyanın sonuymuş gibi algılamak da günlük hayatın gülümseten hatalarından biri. Küçük bir sorunu gözümüzde büyütüp kendi keyfimizi kaçırmakta üstümüze yok. Diyelim sabah gömleğinize kahve döküldü; bütün gün "Herkes bu lekeyi fark ediyor mu?" diye kendinizi yiyip bitirirsiniz, oysa çoğu kişi farkına bile varmaz. Ya da trafikte küçük bir tartışmayı akşama kadar aklınızdan çıkaramaz, kendi neşenizi baltalarsınız. Sonradan düşününce "Boşuna üzülmüşüm" diyerek kendimize güleriz ve bu tür anlar, hayatta ufak şeyler için fazla üzülmenin ne kadar gereksiz olduğunu bize komik bir şekilde hatırlatır.